11 Ekim 2007 Perşembe

Kalleştiniz, kalleşsiniz, kalleş kalacaksınız!


Hiç bir yere, hiç bir toprağa, hiç bir kimliğe ait değilsiniz. Korkularınızın, zavallı karekterlerinizin, ezik ruh hallerinizin, tutunamamışlığınızın altında bu hayatta hiç bir şeyi becerememeniz yatıyor. Bu duyguyu sizden daha iyi bilen yok. Siz bu topraklarda yaşayan kardeş insanları birbirine düşürmek için yıllarca debelendiniz, durdunuz. Vermiş olduğunuz "mücadeleyi" Mustafa Kemal ve arkadaşları düşman elinden topraklarımızı geri alırken neden varemediniz diye sormak isterdim size. Cevap zor değil. Siz yine korkaktınız, yine adlarınız yoktu, yine saklandığınız deliklerde tıkılıydınız. Bu vatan, bu toprak bütünlüğü kolay kazanılmadı ve asla ama asla amacınıza ulaşamayacaksınız. Gerçi işin bir garip yönü de zaten sizin bizim sırtımızda bir kene gibi yaşama isteğiniz her zaman sürecek. Ama biz o keneyi bir gün elbet söküp ayağımızın altında ezeceğiz. Bekle dağlarda pusu kurmuş, kalleş şerefsiz adam, az kaldı...

Hiç yorum yok: