8 Kasım 2007 Perşembe
Biri 8 yer biri 8 puan yapar kıyamet ondan kopar..
Ertuğrul Hoca'nın karakterini severim ama yaşam tarzından ve bağlantılarından hiç hoşlanmam. Yinede futbol adamlığı beni ilgilendirir ancaaak!! Dünya futbol tarihine 8 gol yiyerek geçtiği gecenin ardından hiç gerek yokken Fenerbahçe'nin 0 çektiğini gündeme taşıma çabası çok hoş olmadı. Aslında asıl hoş olmayan bizim bayramımız olan 6 Kasımı daha büyük bir faciayla gölgeleme çabası oldu. Yapma hocam, etme, yedin bir halt, sus ve toparlanmaya bak. Hem daha senin takımını geçen gün yendik. Ayıp oluyor :)
6 Kasım 2007 Salı
Gündemden Başlıklar...
-Açıklamalar hayret verici, içimizdeki hain bakan Şahin..
-Dtp'li vekiller hakkında artık sözün bittiği yerdeyiz, tarih bu insanları affetmeyecek...
-Dün Bush ve Erdoğan toplantıdayken, Bush resmen alaycı ve babacan bir tavırla Erdoğan konuşurken gülümsüyordu, çok utandım hallerinden...
-Beşiktaş yönetimi Paf takımıyla sahaya çıkacakmış, bence kendileri paf takımını yönetsinler.
-G.Antep Başkanı durumu çok güzel özetledi ve son lafı söyledi s..r olup gitsinler :)
- veee tabiki bugün bizim bayramımız, unutmayız ve asla unutturmayacağız, seviyoruz seni cimbom, sen hep buralarda ol...
29 Ekim 2007 Pazartesi
Yatacak Toprağınız Yok, Vatansızsınız!
Leyla Zana, Ahmet Türk ve uzantıları, ülkemizin içinde olduğu bu kritik dönemde bölücü terör örgütü ele başı Apo'nun İmralı'dan çıkartılıp, aktif siyaset yapmasını savunuyorlar... İnanamıyorum, gözlerime, kulaklarıma inanamıyorum. İçimi acıtan en büyük şey de bu tiplerin Mecliste yer bulmalarına izin verilmesi. Biz "Demokrasi" kavramının altyapısını sağlam kuramadığımız ve içinin şimdiki iktidar tarafından boşaltılmasa göz yumduğumuz için bu hallerdeyiz. Bu Akp'ye oy veren insanların başımıza ne gibi dertler açtığını ve bu dertlerin bizlere ve gelecek nesillere nasıl telafisi olmayan yaralar vereceğini hep beraber göreceğiz... Kahrolsun DTP! Kahrolsun PKK!!!!
11 Ekim 2007 Perşembe
İçim yanıyor, sevinemiyorum!
Kalleştiniz, kalleşsiniz, kalleş kalacaksınız!
Hiç bir yere, hiç bir toprağa, hiç bir kimliğe ait değilsiniz. Korkularınızın, zavallı karekterlerinizin, ezik ruh hallerinizin, tutunamamışlığınızın altında bu hayatta hiç bir şeyi becerememeniz yatıyor. Bu duyguyu sizden daha iyi bilen yok. Siz bu topraklarda yaşayan kardeş insanları birbirine düşürmek için yıllarca debelendiniz, durdunuz. Vermiş olduğunuz "mücadeleyi" Mustafa Kemal ve arkadaşları düşman elinden topraklarımızı geri alırken neden varemediniz diye sormak isterdim size. Cevap zor değil. Siz yine korkaktınız, yine adlarınız yoktu, yine saklandığınız deliklerde tıkılıydınız. Bu vatan, bu toprak bütünlüğü kolay kazanılmadı ve asla ama asla amacınıza ulaşamayacaksınız. Gerçi işin bir garip yönü de zaten sizin bizim sırtımızda bir kene gibi yaşama isteğiniz her zaman sürecek. Ama biz o keneyi bir gün elbet söküp ayağımızın altında ezeceğiz. Bekle dağlarda pusu kurmuş, kalleş şerefsiz adam, az kaldı...
3 Ekim 2007 Çarşamba
Edu!!!! Sessiz, Savaşçı! Yanındayız.
Her maç 90 dakika takımı için savaşan, her maç sonrası duş almış gibi formasını terleten, hiç bir pozisyonda insiyatif almaktan korkmayan ve rakibine oyun kuralları dışında hiç bir sertlik göstermeyen bir adam Edu. Dün maçta büyük hatalar yaptı, ama en önemlisi bir şeyler yapmaya çalıştığı için hata yaptı. Sporcu ruhunda bu vardır, bazen iyi şeyler yapmaya çalışırken hata yapabilirsin, ama sonuçta edindiğin tecrübe herşeyden üstündür. Sonuç ne mi? Edu bu hataları yapan ve bu hatalardan ders alan bir defans oyuncusu olarak Brezilya Milli Takımında ilk 11...
Verin Bilinç Altımıza Mesajları Bakalım!
Sigara sağlığa zararlıdır, ne zararlıdır? Sigara! Pardon? Sigara! "Sigara" Ve sonuç ortamda sigara içilmeye başlanır... Bu aynı sigara karalama kampanyası yapar gibi, sigarayı her an akıllarda taze tutma, akıllara getirme çalışmasına benzedi. Türkiye Malezya mı oluyor? Türkiye ne oluyor? Malezya gibi oluyor! Hmm önümüze sunulan örnek Malezya demekki, neden kestirmeden söyleyemiyorsunuz?? Türkiye, Malezya gibi olsun! diyemiyorsunuz?? İster doğrudan, ister dolaylı şekilde mesajlar yollayın, her zaman dediğim gibi bu ülkede bizim gibi Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı gençler oldukça nihayi amacınıza asla ulaşamayacaksınız. Bakmayın Fatih'te olan olaylara ve onları yapanlara, o insanlar Cumhuriyet kurulurken de vardı, sadece korkudan kabuklarından çıkamıyorlardı.
28 Eylül 2007 Cuma
Bazen susmak ve sadece görmek yeter..
20 Eylül 2007 Perşembe
Turkish delights too sweet for Inter
Fenerbahce got their Champions League campaign off to a flying start with a 1-0 win over Inter Milan in Istanbul.
reference: http://eurosport.yahoo.com/19092007/58/champions-league-turkish-delights-sweet-inter.html
(son senelerde bu kadar zevkli, bu kadar guzel ve bu kadar "takım olmuş" bir Fenerbahçe izlememiştim. Bütün emeği geçenlere sonsuz teşekkürler. Böyle oynasınlar, her maçı kaybetsinler...
13 Eylül 2007 Perşembe
www.kackisiyiz.com
Umudumu yitirmememi sağlayan, bu ülkede hala Atatürkçü düşünceye bağlı ve ülkesinin laik, demokratik ve gelişen bir Türkiye olduğunu savununan insan Tuncay Özkan'ın önderliğinde başlatmış olduğu bir sivil toplum dayanışma platformu www.kackisiyiz.com. Kaç kişiyiz, aslında menfaatlerimizin dışında hareket ettiğimizde yüzde kaçız merak ediyorsanız bu siteye bir göz atın. İlginç haberler var, işte bir resim ve bir örnek.
İnternet üzerinde dolaştırılan bu resim hakkındaki yazı için siteyi ziyaret edebilirsiniz..
15 Ağustos 2007 Çarşamba
Tekel "Medya"
Medya kelime olarak bile tekele zıt bir kavram ama ülkemizde son bir kaç senedir ki bu seneler "Ak" Parti hükümetinin iktidarıyla başlıyor, Doğan medya Grubunun hemen hemen her köşeyi kapmasıyla süregelmektedir. Tamamen yanlı, taraflı, başından sonuna kadar hükümet yandaşlığı ve yalakalığı yapan Doğan Medya Grubunda, hükümete en sert yazılar yazan kalem Emin Çölaşan da sonunda susturuldu!?! İnanamıyorum, anlayamıyorum, ama her iki kişiden biri (ki benim etrafımda tanıdığım bir kişi bile değil o "iki kişiden biri") Ak Parti'ye oy verdiyse bize herşey müstahak, bakalım, izleyelim daha neler olacak.. Satılık Medya! Tekel olmana izin verilmeyecek, en azından bu blog gibi binlercesi sanal ortamda hür ve özgür düşünceleriyle varlığını sürdürecek.
13 Ağustos 2007 Pazartesi
"K(ı)ral" Çıplak...
Pazarlama Stratejisi mi?
Yönetim heralde bir süre önce satışa çıkan "1907" rakılarının satışlarından memnun olmasa gerek, taraftara daha çok bu rakıları aldırmak için bir strateji belirlemiş olmalı. Aksi taktirde bu kadar bariz eksikleri olan bir kadroyu ve geçen seneden beri bir elin parmağını geçmeyecek kadar güzel futbol oynatamayan Zico'yu böylece oturup izlemez. Daha ilk haftadan çok kötümser konuşmamak lazım, takım eksik, uyum süreci diyelim susalım ama! lütfen ruh, hırs, mücadele beyler. Burası Fenerbahçe, üstünüzdeki çubuklu forma!!
1 Ağustos 2007 Çarşamba
Kiminin kabusu, kiminin rüyası...
Öyle maçlar gördük ki, özellikle Galatasaray'la oynadığımız, takım ne kadar kötü olursa olsun o maçı çok rahat kazandık. Biz taraftarlar olarak bunun nedeninin çubuklu formamızın ağırlığında ve o formanın ruhunda olduğuna inanıyoruz. Rakip futbolcuların bile biliç altlarında yer edinen, maça 1-0 önde başlamamızı sağlayan o formaların 2007-2008 versiyonlarının tanıtımı yapıldı. Klasik çubuklu ve kulübümüzün ilk renklerinden oluşan çubuklu formamıza bayıldım ama turkuaz rengi her ne kadar bir anlam ifade etse de ben o formayı çok sevmedim. Her zaman çubuklu kalmak dileğiyle...
Welcome to Boston K.G
10 Temmuz 2007 Salı
2 Temmuz 2007 Pazartesi
komple komple bitiğiz...
Antu forumlarında sıkça zaman geçirir ve yazılarımı paylaşırım, bir duayen üyemizin altını çizdiği bir konuyu okurken burada sizlerle paylaşmayı düşündüm. Yazı Federasyonun sadece Fenerbahçe'nin önünü kesmek, köstek olmak adına yabancı futbolcu sınırlandırmasını kaldırmayışıyla ilgili, duayen abimizin yazısından bir kesit "Türk futbolu 6 yabancı oyuncudan fazlasına izin verilmezse zarar görürmüş de ondan izin verilmiyormuş!Böyle savunuyorlar bu yasağı. Daha önce 2 yabancı ile sınırlı iken sanki Avrupa kupalarını topluyorduk..
Sanki kadrolarını yabancı futbolcularla dolduran takımların ülkeleri futbol dünyasında bizden ileride değil.." Senelerdir bu Federasyonun bize takındığı tutum ortada, biz zarar görsek de altından kalkmasını bildik, ancak Avrupa'da başarılı olamamamız için tüm güçlerini ortaya koyanlar bunun hesabını kime verir bilemem. Abimin bir lafı var "Bu ülkeye kupa 1'i sadece ve sadece Fenerbahçe getirebilir" ben de buna inanıyorum ve iddia ediyorum, o kupa ama bugün ama 20 yıl sonra bizimle gelecek...
alıntı: www.antu.com
http://forum.antu.com/KonuOku.aspx?gID=4&fID=9&kID=13459
23 Haziran 2007 Cumartesi
Ben bir tek Lincoln tanıyorum..
Joachim Löw "Fenerbahce futbol yorumcularının futbola yakınlığı, Türkiye nin Avustralya ya yakınlığı kadardır." demişti, ben bu yorumu biraz daha geliştirerek tüm Türk Futbol Medyası için söylemek istiyorum. Bir kaç gündür okuduklarıma inanamıyorum. Bütün Dünya'nın hala aklının almadığı şekilde R.Carlos'u getirdik ve şimdide Adriano gibi isimler konuşuluyor ama bizim medyamızı göre bu senenin en büyük transferi G.Saray'ın Lincoln'uymuş. Ne diyeceğimi şaşırıyorum, gazetelerin spor sayfalarını okumamak istiyorum.
20 Haziran 2007 Çarşamba
Haydi Sinan formanı hazırla sen..
Biraz sonra okuyacağınız haber www.eurosport.com dan alıntıdır. Şahsen benim kafam karıştı, Adriano'yu mu yoksa Ronaldo'yu mu alıyoruz? Biz Fenerlilerin derdi bitmiyor kardeşim!! Buyrun habere "Serie A - Fenerbahce make offer for Ronaldo
Eurosport - Wed, 20 Jun 16:11:00 2007
Serie A - Turkish champions Fenerbahce are close to the signing of Brazilian striker Ronaldo, chairman Aziz Yildirim has revealed.
The Istanbul giants signed full back Roberto Carlos on a two-year deal on Tuesday, and according to Yildirim, he could soon be joined by his compatriot Ronaldo, for whom Fenerbahce have submitted an offer of around nine million euros to Milan"
http://eurosport.yahoo.com/20062007/58/serie-fenerbahce-offer-ronaldo.html
19 Haziran 2007 Salı
Benim hala umudum var!
Hasan Cemal bugünkü yazısında R.Carlos'a ve ordan Real Madrid'e oradan da Galatasaray'ın 7 sene önceki Avrupa başarılarına değinmiş ve bakın yazısının sonunda ne demiş " Ama bir Galatasaraylı olarak benim de bir hayalim var:
Roberto Carlos'lu Fenerbahçe'yi Saraçoğlu'nda yenmek!
Neden olmasın?..
Ben bu yıl, Roberto Carlos'lu Real Madrid'i iki kez dize getirmiş bir Galatasaray'ın genç topçularına, dipten gelen Arda'lara, Sabri'lere, Aydın'lara güvenmek istiyorum.
Çünkü onlar, yalnız Türkiye'deki değil, Avrupa'daki büyük başarıları da yazan şanlı bir tarihten besleniyorlar." Ne diyelim, insanlar umutları sürdüğü sürece yaşarlar. Benim bu sene Galatasay maçlarından tek beklentim, geçen sezon gibi 45 dakikada 2 gol atıp maçın ilk devrede bitmemesi, ne de olsa bir tane "ezeli rekabet" var ya da vardı.
Not: Hasan Cemal'in yazısı için:
http://www.milliyet.com.tr/2007/06/20/yazar/cemal.html
This is how we do..
Fotoğraf Şükrü Saraçoğlu Stadının saha içinde kurulan platformdan, önlerinde yüzü aşkın medya mensubu, onların arka tribünlerinde binlerce taraftar, ellerinde biraları, üstlerinde çubuklu formaları, hep beraber kutluyorlar Komutan Carlos'un cephesine gelişini. Klişe bir laf var ya "kıskananlar çatlasın" diye, "onlar" lütfen biraz daha beklesinler, bir başka Brezilya'lı gelmeden çatlamasınlar, sonra üzülürler.
Rıdvan, Can, Lefter bizde böyle efsaneler..
"Kefen giyerim o formayı giymem" demogojileriyle, ya da golden sonra formasını öperek, ya da maçtan sonra mağlup olduğun takımın taraftarını yumruklayarak taraftarın gönlünde taht kuramazsın. Hele 100 yıllık çınarların, efsane futbolcularının arasında sayılmak için ne yukarıda saydığım gibi numaralarla ne de parayı, pulu takım aşkının önünde tutarak bir yere gelebilirsin. Adını bile anmayacağım bizden gidenlerin, sadece yandaki videoyu izleyin Şeytanın bir çift lafı var. Benim de bir çift lafım Küçük ören'e, ne olur kadroya girebilen bir futbolcumuzu al, mesela Alex, olmadı Roberto Carlos..
16 Haziran 2007 Cumartesi
Vefaaaa bozaaaaaaa....
Uzun zamandir yazamıyordum, gündem o kadar hızlı gelişmelerle değişiyor ki ne konuda yazacağımı bilemiyorum. En iyisi kısa kısa hepsinden bahsetmek. Öncelikle her ne kadar gelişim sürecini yanlış bulsamda Şanlı Tuncay'ımıza Primier Lig'de başarılar dilerim. 20 yaşında fişek gibi bir adamı Beşiktaş'ın elinden kapan yönetimimizi, herkese nasip olmayacak bir 100.yıl şenliği yaptıkları için de ayrıca 2 kere kutlarım..
Ama (amalardan önce ne denmişse gereksiz kısım odur)Seneler sonra bize basketbolda şampiyonluk getirmiş, önce bir kaç sezonda genç çocuklardan bir Fenerbahçe Basketbol Takımı kimliği oturtmuş ve 100.Yılda herkese göre imkansızı başararak, tamamı yıldız olan bir kadroyla lige ve play-off lara ambargo koymuş olan büyük insan, mütevazi spor adamı, gerçek bir Fenerbahçe'li Aydın Örs'ü ona hiç yakışmayacak şekilde görevden alan yönetimi, verdikleri bu karardan dolayı hayretle izliyor ve biraz daha ileri giderek kınıyorum. Kurumsallaşma, büyüme, Dünya markası olma tamam, ama "köprüyü geçene kadar" zihniyetiyle insanları belli hedeflere ulaştıktan sonra paçavra gibi fırlatma.. biz orda yokuz.
12 Haziran 2007 Salı
Ya Kaptan Gibi Kal, Ya Da Kaptan Gibi Git..
Milyonlarca Fenerbahçeli kaptan Ümit Özat'ın Köln'e gidiş sürecini alkışlarla, zaman zaman göz yaşlarıyla ama nihayetinde gururla izledi. Her iki taraf da dostça birbirine teşekkür etti. Peki takımın sezon içinde ikinci kaptanı ve şu an itibariyle Rüştü'yle beraber kaptanlığı paylaşan, her Fenerbahçe'linin gönlünde taht kurmuş Tuncay neyi bekliyor?
Avrupa'da oynamayı istemek onun en doğal hakkı, kim ne diyebilir ya da dedi. He şu da bir gerçek ki Milan'a gitmekle sırf Premier Lig de oynayacağım diye Birmigham City'e gitmek arasında dağlar kadar fark var.
Sonuç ne olursa olsun, bu kadar sessiz, gerek yönetimi gerekse milyonları ters köşeye atarcasına bir pozisyona düşme Tuncay kaptan...
11 Haziran 2007 Pazartesi
Spurs süpürüyor!
Nba final serisinin 2.maçında Cleveland Cavaliers'ı konuk eden San Antonio Spurs maçı 103-92 kazanarak seriyi 2-0'a getirdi ve saha avantajını iyi kullanmış oldu. Final serisine kadar inanılmaz performans gösteren LeBron James'i durdurmayı başaran Duncan ve arkadaşları şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı. Haydi Lebron kır zincirlerini!!
Vamos Rafa!!
İspanyol raket, dünyanın 1 numarası Roger Feder’i 3-1 yenerek, Fransa Açık’ta üst üste 3. şampiyonluğunu ilan etti, 1 milyon Euro’luk ödülün sahibi oldu.
Son yılların tartışmasız en büyük raketi Federer'e toprak kortu yine dar etmeyi başaran Nadal, acaba bu başarısını diğer Grand Slam'lerde de sürdürebilecek mi?
8 Haziran 2007 Cuma
Aman Sinan Efendi Hatırlatırız Sonra..
İddialara göre Başkanımız Aziz Yıldırım "Öyle bir oyuncu daha getireciğim ki herkes R.Carlos'u unutacak demiş" Bu haberin üstüne kulislerde,Henry, Adriano, Maakay, Ronaldo ve İbrahimoviç söylentileri yayılıyor.
F.Altaylı'ya Alex, A.Polat ve Demirören'e R.Carlos kapağından uslanmayan Sinan Engin "Eğer Fenerbahçe Ronaldo'yu getirsin bende H.Alanında Fener formasıyla karşılamaya giderim" demiş. S.Engin'e bu lafını hatırlatmak dileğiyle..mA
6 Haziran 2007 Çarşamba
Penaltı vermiyorsunuz diye R.Carlos'u getirdik.
5 Haziran 2007 Salı
Volkan Ballı ve Mourinho
Bir kulüp, bir camia ne kadar büyük ya da ne kadar küçük olursa olsun başarının sırrı mücadele eden sporcuların huzurundan, takım ruhundan, birlikteliğinden geçer. Bu Barcelona'da da böyledir, Kasımpaşaspor'da da böyledir.
Bizim çocukların arkasında son bir kaç sezondur bir büyük adam var. Daum zamanında da onun yaydığı hava vardı, şu anda var. Takım içinde ona bizimkiler Mourinho diyorlarmış. Sizce sadece dış görünüşünden dolayımı böyle diyorlar? He bir de hatırlatma, Mourinho kariyerinin en başında Sir Bobby Robson'ın tercümanıydı, bizm Volkan Ballı'yı da önümüzdeki senelerde takımın başında görür müyüz? Olur mu olur..
4 Haziran 2007 Pazartesi
Yok Artık LeBron James!
Doğu Konferansı finalinde Detroit Pistons'ı 4-2'lik sonuçla saf dışı bırakarak tarihinde ilk kez NBA finaline yükselen Cleveland Cavaliers'ın yıldızı LeBron James, "kötü çocukları" resmen tek başına hem de üst üste 4 kez yenerek NBA Finallerine yükseldi. Murat Murathanoğlu'nun kulakları çınlasın.. Spurs'u geçer mi? Bence zor.
Sahada Fener kortlarda Federer.
Federer, hiç şampiyonluk kazanamadığı Roland Garros'ta Rus Youzhny'yi mağlup ederek hem çeyrek finale çıktı, hem de grand slam turnuvalarda 11. maçını set vermeden kazanarak McEnroe'nun rekorunu yakaladı.
Son yıllarda belkide Sampras'dan bile daha fazla rakiplerine korkulu rüyalar gösteren Federer, gerek saha içi gerekse saha dışı hareketleriyle örnek alınması gereken bir isim. Şampiyonluk sayısının son anına kadar suratında en ufak bir mimik yakalayamayacağınız İsviçreli raket bakalım hiç kazamadığı Fransa Açık'ta kupayı alırsa ne yapacak?
Son yıllarda belkide Sampras'dan bile daha fazla rakiplerine korkulu rüyalar gösteren Federer, gerek saha içi gerekse saha dışı hareketleriyle örnek alınması gereken bir isim. Şampiyonluk sayısının son anına kadar suratında en ufak bir mimik yakalayamayacağınız İsviçreli raket bakalım hiç kazamadığı Fransa Açık'ta kupayı alırsa ne yapacak?
3 Haziran 2007 Pazar
Milli Takım senin egolarını tatmin etme yerin değil!
Belki haklisin, kimse cekmedi senin Fenerbahce'den cektigin kadar. Goreve asy'de ki 4-0 lik macla basladin, senelerce her macta boynun bukuk ayrildin, Turk Futbol tarihinin en unutulmaz macinda yine senin imzan vardi(6-0).
Yine tutamadin kendini, Fenerbahce'nin oynatmadigi oyuncuyu(Rustu) ben oynatirim dedin, kucuk hesaplar icinde olan kucuk bir adamsin sen, aklin sira Zico'ya isini ogreteceksin. Al sana Bosna Hersek maci, al sana Rustu. Kalecimiz Rustu milli macta sakatlandiginda ve Federasyon onun hastahane masraflarini karsilamak istemediginde nerelerdeydin diy sorarlar adama. Saban'i al ve git demekten baska bir sey gelmiyor icimden sana. Yazik, yazik.
2 Haziran 2007 Cumartesi
Adnan Polat saat kac?
ezeli rekabet?!?
Ben 25 yasindayim, benim icinde bulundugum nesil Galatasaray'i yenerek buyudu. Hep bir ezeli rekabetten bahsederler, 3-0 dan 3-4 lerle baslarim, Jhonson'la devam eder, 10 kisiyle 6-0 i anar, 38 pas da bir gol attigimiz 4-0 lik maci yazarim ama arada samiyen'de 0-4, sonra en son iki macimizde 45 dakikada 2 ser gol attigimiz ve bunun gibi bir cok ornegi atladigim maclara ayip olur. Manasini bilmiyorum ama ben "cimbom"suz yapamam. Game Over, try again.
İbrahim Kutluay
Sen ne buyuk bir Fenerbahce'lisin! Sen ne duzgun bir sporcusun! Sen adam gibi adamsin İbo! 16 sene once daha 16 yasindayken sampiyonluk kupasini kaldirmanin tadini unutmadigini, seneler sonra yuvana, sayisiz basarilar, Turkiye'de kimsenin yanina bile yaklasamayacagi bir kariyer, Avrupa sayı kralligi ve Avrupa Sampiyolugu almis bir İbo olarak donerek gosterdin, Galatasaray maclarindaki ozel hirsin ve her Fenerbahce'liye ornek sevdan icin seni yurekten kutluyorum ve alnindan opuyorum, bu taraftar seni ileride basketbol sube kaptani ve Fenerbahce Baskani olarak gormek istiyor!
%100 Şampiyon!
Seride Efes Pilsen'i 4-0 yenen Fenerbahçemiz, bugün yaptığı son maçla 16 yıllık şampiyonluk hasretini bitirdi.100. Yılında amatör branşlarda da şampiyonluk hedefine ulaşan Fenerbahçemiz, bugün aldığı şampiyonlukla 16 yıl aradan sonra şampiyonluk kupasını müzesine götürdü. Basketbol Erkekler Ligi'nin Play-Off serisinde Efes ile eşleşen ve ilk 3 maçı da kazanan takımımız basketbol liginin en çok şampiyon olan rakibi önünde adeta şov yaptı. Abdi İpekçi'yi dolduran binlerce taraftarımızla mutlu sona ulaşan takımız maç sonunda omuzlarda taşındı.Abdi İpekçi Spor Salonu'nda saat 20.00'de başlayan maçta ev sahibi Efes Pilsen olmasına rağmen, tribünler Fenerbahçeli taraftarlarla doldu. Play-off serisinde İlk mücadeleden bu yana takımlarına verdikleri müthiş destekle galibiyetlerde önemli pay sahibi olan taraftarlarımızın sesleri yüksek hoparlör sesine rağmen maç boyunca hiç kesilmedi. Zaman zaman hatalı kararların verildiği mücadelede maçı tribünden izleyen oyuncumuz İbrahim Kutluay'ın eşi Demet Kutluay'ın maçın ilk periyotunda panikle ayağa kalktığı ve güvenlikçilerle tartıştığı görüldü. Demet Kutluay'ın arka sırasında bulunan bir küçük taraftarın yere düşerek dudağını patlatması yüzünden güvenlikçi çağırdığı öğrenildi.
Topun rakipte bulunduğu süre içersinde tıpkı Saracoğlu tribünlerinden yükselen ıslık ve uğultu sesleri Abdi İpekçi'ye hakim oldu. Özellikle 2. periyot başlarında sayı atmakta zorlanan takımımızın imdadına taraftarlarımız yetişti. Basketbol Federasyon Başkanı Turgay Demirel ile maçı seyreden başkanımız Aziz Yıldırım'ın zaman zaman salonun tepesinde asılı bulunan skorboard'a baktığı görüldü.
Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız karşılaşmanın sona ermesi ile birlikte saha içinde kurulan şampiyonluk kürsüsünde madalyalarını aldılar. Şampiyonluk kupası ise kaptanımız Damir Mrsiç'in ellerinde yükseldi.
Taraftarlarımız Efes Pilsen takımı ikincilik madalyalarını aldıklarında rakibini alkışlaması ile de farkını gösterdi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)